TransTaurus,Toros Dağları geçişi ve Africa Twin XRiders Çıralı Kampı Ekim 2018

2018 yılı Ekim ayı başında hem yeteneklerimi geliştirmek hem de sahip olduğum yetenekleri ve bilgileri tazelemek ve ölçmek için OMM Riders Derneğinin (One more mile) düzenlemiş olduğu kapalı alan eğitimine kayıt olmuştum.Merkezi İngiltere’de olan ve IAM (Institute of Advanced Motorists) derneğinin Türkiye temsilcisi olan OMM Riders her yıl belirli takvim programı içerisinde gerek kapalı alanda gerekse yol eğitimleri vererek daha güvenli ve bilinçli süren sürücüler yetiştirmekteymiş.Sevgili dostumuz ve motosiklet aşığı Dr.Soner Büyükkınacı da (aynı zamanda OMM Riders’ta Instructor) çok tavsiye edince,ben de derneğe üye olarak eğitimlere katılma kararı aldım.

Kapalı alan Eğitimi,adından da belli olduğu üzere trafiğe kapalı bir alanda,çeşitli işaretlerle bölünmüş ve yönlendirilmiş dar alan manevraları ile,düşük sürat çalışmalarını,temel denge ve temel sürüş bilgilerini kapsıyordu.Eğitim günü sabah erkenden Olimpiyat stadının otoparkında buluştuk.Benden başka yaklaşık 30 civarında sürücü vardı.Herkes kendi motoru ile (deposu dolu ve lastik basıncı ayarlanmış halde) ve tam ekipmanlı (çizme,içeriden korumalı pantolon,korumalı ceket,eldiven ve kapalı kask ile) halde eğitim alanına geliyor,kendi rızası ile bu eğitime katıldığına dair evrakları imzalıyor,ehliyetini ibraz ediyor,eğitime hazır bir şekilde çaya kahveye,atıştırmalıklara ve yeni arkadaşlarla tanışma ve sohbet faslına dalıyordu.

Meraklı biçimde diğer katılımcılara ait motorlara göz atarken (çok olağan bir durumdur,nesi var nesi yok,ne takmış ne sökmüş aksesuarlar vs) gördüğüm bir Suzuki VStrom çok ilgimi çekti. Amerika’nın California eyaletine ait bir plaka taşıyordu.Önce plakası bana aksesuar gibi geldi ama daha sonra böyle bir aksesuar ile dolaşılmayacağını düşünüp kahve standındaki katılımcı arkadaşlara Amerikan plakalı aracın sahibinin kim olduğunu sordum.

Bir köşede çay içip kurabiye yiyen,esmer ortaboylu bir arkadaşı gösterdiler,yanına gidip tanıştım. Türkiye’ye geldiğinde motosikletler ve gezilecek yerler ile ilgili İnternet araştırması yaparken OMM Riders’ın böyle bir eğitimi olduğunu görünce katılmaya karar vermiş.

Zorlu geçen eğitimin molalarında ve Öğlen yemeği arasında sohbet ettik ve kısa sürede arkadaş olduk. Kendisini emekli etmiş bir Fen Bilgisi öğretmeniymiş.Los Angeles’te yaşarken dünyayı dolaşma fikri ile okuldaki işini bırakıp bir motosiklet almış ve yola çıkmış.Kuzeye doğru Kanada’ya gidip oradan da doğuya sürmüş.Motorunu gemiye koyup kendisi de uçakla Avrupa’ya geçmiş,Yunanistan’dan sonra ülkemize gelmiş ve kader bizi Olimpiyat stadının otoparkında buluşturdu.Kevin’in amacı ,Türkiye’den de doğduğu ve 15 yaşına kadar yaşadığı İran’a gitmekmiş. Ancak o sırada İran hükümetinin 250cc den daha büyük hacimli motorların ülkeye girişine izin vermediğini duymuştum..Bunu Kevin’e söyleyince çok üzüldü. Yeni planlar yapmaya başlamalıydı.

Eğitimin sonunda,sadece sertifika almaya hak kazanan sürücülerin katılabileceği ROADCRAFT yol eğitimine katılmak üzere sözleştik.Bu eğitim bir sonraki haftasonu yapılacaktı.

Sonraki haftasonu Şile-Darlık-Teke-Ağva arası yollarda gözlemci takibinde yapılan sürüş eğitimlerinde de beraberdik.Bu eğitimin molalarında sohbet ederken Kevin’e üyesi olduğum Africa Twin XRiders grubunun,Antalya şubesindeki arkadaşların hazırladığı ve 26-28 Ekim’de yapılacak Antalya ÇIRALI Kampından bahsettim.3 gün sürecek bu kampa Türkiye’nin birçok yerindeki AfricaTwin kullanıcıları katılacaktık. Kevin bir Africa Twin kullanıcısı olmamasına rağmen uzak yoldan gelen bir gezgin olduğu için grup yönetiminin de onayını alarak bize katılabileceğini söyleyince çok sevindi.Birlikte gitmeyi teklif ettim,ancak öncesinde Kevin’in İzmir’e gidip kendisine bir motosiklet tulumu diktirtmesi gerekiyordu. Ayrıca ben de Antalya’ya klasik yoldan değil de gençliğimden beri yapmak istediğim TRANSTOROS rotası ile gitmek ve yolda memleketim olan Konya’da 1 gece konaklamak istiyordum.Bu fikrimden bahsettim o da bana katılmak istedi.

Rota planlamasını benim yapmam ve Kevin ile Afyon’da buluşmak konusunda anlaştık.XRiders grubu sayfasında İstanbul’dan 2 gün erken hareket edeceğimi belirtince benim gibi Antalya’ya gitmek için erken yola çıkmayı düşünen arkadaşlardan Buğra Bezmez ve Tuğrul Ateşçi de bana katılacaklarını söylediler. Afyon’a kadar onlarla beraber süreceğim,Afyon’da onlar 1 gün kalarak termal tesislerde dinlenecekler ve ertesi gün Antalya’ya sürecekler.

Biz de Kevin ile Konya’ya gidip 1 gece orada yattıktan sonra,ertesi sabah yola çıkarak Beyşehir-Seydişehir-Bozkır-Hadim-Taşkent-Ermenek rotasını izleyerek orta Torosların zirvelerinde gezip Ermenek’ten Anamur’a inme planı yaptık. Anamur’da da 1 gece yatıp ertesi gün bol virajlı Anamur-Gazipaşa ve sonrasında nispeten düz Alanya-Antalya ve Antalya-Çıralı etabını yapıp kampa katılacaktık.

25 Ekim sabahı 3 Africalı İstanbul çıkışında bir benzin istasyonunda buluşup yola çıktık.Hava serindi,yağış yoktu. Hedefim güzel keyifli bir sürüşle öğlen Afyon’da Kevin ile buluşmak, oradan da Konya’ya sürmek.

Afyon’a kadar çoğu zaman hızlı ve tempolu sürdük yaklaşık 4.30 saat sonra Afyon’a vardık ve Kevin’i beklemeye başladık.

Tuğrul Ateşçi
Buğra Bezmez
Tuğrul Ateşçi
Buğra Bezmez,Tuğrul Ateşçi ve Ben benzin ve çay kahve ihtiyaç molasında Bilecik yakınları

Öğlen planladığımız saatte Planladığımız yerde buluştuk.birşeyler atıştırdıktan sonra Buğra ve Tuğrul ile vedalaşarak ayrıldık. Onlar bugün bir termal tesiste kalacaklar hamam sauna vs yapıp yarın sabah yola çıkacaklar.Ancak meteoroloji havanın bozacağını söylüyor.Onların yaklaşık 3-4 saatlik yolu kaldı.Bizim macera ise yeni başlıyor sayılır.(Kampta o gün Afyon’da kalmadan yola çıktıklarını ve ,yolda kar yağışına yakalandıklarını öğrendim.)

Afyon’dan Kevin ile ayrıldıktan kısa süre sonunda sağ tarafımızdan şiddetli Lodos esmeye başladı,bu hiç de iyiye işaret değildi çünkü Lodos İç Anadolu’ya genelde yağış getirir. 220 kmlik yolu sağa yanımıza yaklaşık 10 derecelik bir açıyla yatık biçimde sürdük.Özellikle TIR’ları geçerken şiddetli rüzgar sağanağına yakalanıyorsunuz,yaklaşma ve uzaklaşma sırasında TIR sizi iterken,geçmek üzere tam yanındayken de çekme yapıyor.Sanki dev bir vakum sizi TIR’a doğru emiyor.Mümkün olduğunca TIR’dan uzak sollayarak geçmek en güvenlisi. Sağolsun Kevin de 100’ü hiç geçmediği için 2.30 saatte ancak Konya’ya varıyoruz. Tahmin ettiğim gibi biz otelin önüne geldiğimizde yağmur da başlıyor.

Eşyaları bırakıp hemen üzerimizi değiştirip lobide buluşuyoruz.Bir Konyalı olarak kısa bir yürüyüş ile Kevin’e Mevlana müzesi,İnce minare,Karatay medresesi,Alaaddin Tepesi gibi tarihi yerleri gösterdikten sonra sıra Konya mutfağının olmazsa olmazı Etliekmek ve Fırın Kebab ziyafetine geliyor.Yemekten sonra dinlenmek üzere odalarımıza çekiliyoruz.Yarın oldukça zorlu geçeceğe benziyor.Sadece yol ile değil hava şartları ile de mücadele edeceğiz.

Mevsim itibarı ile Konya gecesi oldukça serin,kullandığım uygulama yarın sabah havanın 8-9 derece civarında ve yağışlı olacağını söylüyor.MORECAST adlı bu aplikasyon,bulunduğunuz yerden gideceğiniz yere rotayı çıkarıp ,yola çıkış saatinize göre yol üzerindeki merkezlerde hangi hava şartları ile karşılaşacağınızı ve havanın kaç derece olacağını gösteren faydalı bir uygulama,herkese tavsiye ederim.

Sabah aşağıda buluştuk ve sıkı bir kahvaltı yaptık.Hava 9 derece ve yağmur yağıyordu.Kıyafetlerimizin üzerine yağmurlukları giydik ve yola koyulduk.Aplikasyonun gösterdiği hava durumunu Kevin ile paylaşmadım çünkü endişelenmesini istemedim.Torosların zirvelerinden geçeceğimiz yolun bazı bölümlerinde (Hadim ve Taşkent civarı) 0 ve 1 dereceler ile yağış gösteriyordu.Daha sonra Ermenek’te ise hava 15 derece olacaktı.Yola koyulduk.

Rotamız aşağıdaki gibiydi.

KONYA-BEYŞEHİR-SEYDİŞEHİR-BOZKIR-HADİM-TAŞKENT-SARIVELİLER-ERMENEK-ANAMUR ROTASI TRANSTOROS YOLU

Konya’dan yağmur ilebirlikte Beyşehir istikametine doğru hareket ettik,vücudumuz ve ayaklarımız kuru kalacaktı, ancak soğuk rüzgar ve yağmur yüzünden,su geçirmemesine rağmen ellerim üşüyor,kaskın camını kapattığımda ise camda buğu oluyor,camı açtığımda ise sıçrayan sular ve soğuk hava içeri giriyordu. Yaklaşık 50-60 km gittikten sonra Belenbaşı belinde (1500m) sıcaklık göstergesi 3 dereceyi gösterirken yağış karla karışık yağmura dönüştü. Artık ellerimiz çok üşüdüğü için çay ve ısınma molası vermek zorunda kaldık.Sıcak çay bardakları ile ellerimizi,sıcak çorba ile içimizi ısıttık. (not:Soğuk havalarda ve yağışta sürmek, ıslanmak üşüme hissini arttırır ve çok hızlı ısı kaybettirip hipotermi yaratabilir) Üşümek dikkat ve konsantrasyonu çok çabuk kaybetmemize sebeb olur.O yüzden üşüdüğümüzde mutlaka mola verip ısınmalı,ıslandıysak kurumalı veya kuru kıyafetler ile ıslakları değişmeliyiz.)

Tekrar yola çıktığımızda karşıdan gelen araçların camlarına dikkat kesildim,eğer camlarda kar buz vs varsa işimiz çok zor olacaktı.Şansımıza Beyşehir’e girerken hava tekrar 9-10 derecelere yükseldi,ancak esas olarak yol Beyşehir ve Seydişehir’den sonra yaklaşık 1800-2000m irtifalara kadar yükselecekti.Beyşehir’de kesilen yağmur Seydişehir Bozkır arası tekrar kendini gösterdi.Bozkır’da benzin,çay ve ısınma molası verdiğimizde gideceğimiz yöndeki dağların çevresindeki gökyüzü morarmış ve dağlar bulutlar tarafından sarılıyordu.

BOZKIR

BOZKIR

Hadim tarafına doğru yükseldikçe hava sıcaklığı düşmeye ve yağmur da kara dönüşmeye başladı. Yolda birkaç kez durup kaskımızın ve motorun ön camını temizlemek zorunda kaldık,çünkü bir kaç km gittiğimizde önümüz karla kaplanıyordu.Yerler henüz kar tutmamıştı ama gece yağarsa tutabilirdi. Şansımızdan yer sıcaklığı henüz 0 derecelere düşmemişti.Yol tutuş ile ilgili problem yaşamadık.

Hadim-Taşkent-Ermenek arasındaki 1800-2000m irtifadaki bir kaç geçidi geçebilirsek,Ermenek’te 13-14 derece civarında bir hava bizi bekliyordu.Sürmeye devam ettik Sarıvelileri geçince hava yumuşadı ve güneş yüzünü göstermeye başladı.Eğiste baraj gölünün yanından ve Ermenek’in çevre yolundan geçerken sağımızdaki harika manzaralı yol keyfimizi yerine getirdi.

Eğiste Barajı gölü

Ermenek’ten sonra baraj kemeri üzerinden geçen yol ile beraber Anamur’a doğru önce biraz tırmanıp daha sonra sürekli inişe geçtik.Oldukça manzaralı ve güzel bir yoldan kıvrılarak Anamur’a doğru inerken Akdeniz ikliminin ılımanlığı iliklerimize işlemeye başlamıştı.Gezinin Toros Dağları geçişini tamamlayarak Anamur Öğretmenevi’ne yerleştik ve yemeğimizi yedik.Nasıl uyuduğumuzu bilemedik.

Sabah bizi bir sürpriz bekliyordu.Denizde gördüğüm şey gerçekten o muydu? Yoksa serap mıydı?Beşparmak Dağları ufukta belirmişti.

KIBRIS’IN BU KADAR YAKIN OLDUĞUNU BİLMİYORDUM GERÇİ 75 KM FAKAT HAVADA PUS YOKKEN ÇOK NET GÖRÜLÜYOR.

Sabah kahvaltımızı yapıp bu kez limonata gibi bir havada,masmavi gökyüzü ve denizi solumuza alarak sürmeye başladık.Anamur-Gazipaşa etabı bol virajlı,çok iniş çıkışlı ve çok keyifli bir yol. Açılan bazı tüneller işi kolaylaştırmış ama hala hiç yapılmamış kısımlar da trafiğin hızını çok yavaşlatıyor.

Alanya’dan sonra Antalya’ya kadar yolun pek bir esprisi yok hatta oldukça sıkıcı da diyebilirim. Fakat Antalya-Kemer- Çıralı arası keyifli.Çam ormanları içerisinde ve virajlı ama tempolu sürebileceğiniz bir yol. Tek sıkıntısı ,her tatil yöresi giriş ve çıkışlarındaki trafik lambaları.

Akşam üzeri kamp yapacağımız yere Çıralı sahilindeki motele ulaşıyoruz.Antalya ekibi çok güzel bir organizasyon yapmış.Gruptaki birçok arkadaş bizden önce gelmiş ve yerleşmiş.Dileyen çadırında dileyen de bungalowlarda kalabiliyor.Ben bungalow tercih ettim.Akşam yakılan kamp ateşinin çevresinde biralar eşliğinde hem sohbet ettik,hem de yorgunluk çıkardık. Kevin oldukça yorulduğu için oturduğu koltukta uyuya kaldı.

ATLAR UYKUDA
Çıralı Sahili Gündoğumu
Çıralı sahili
ÇIRALI SAHİLİ gündoğumu

Bugün Antalya XRİDERS’ın önceden çalışıp belirlediği rotalarda asfalt ve arazi sürüşleri yapılacak. Dileyen asfalt etabına ,kendine güvenler de arazi etabına katılacak.Ben asfaltçıyım. Alican Karataş ve Antalya ekibi kampa çok emek vermişler kendilerine teşekkür ederiz.Çok güzel organizasyon olmuş.

Foto XRiders sayfasından
Foto XRiders sayfasından
Foto XRiders sayfasından
Foto XRiders sayfasından
Foto XRiders sayfasından
Foto XRiders sayfasından
Foto Yasin Gezgüç
Foto Yasin Gezgüç

Bu güzel kamptan ben 1 gün önce ayrıldım çünkü Marmaris’te Veteran Basketbol turnuvasına katılacaktım. Çıralı- Marmaris arası da harika bir etap.Bence Türkiye’nin en keyifli ve en manzaralı yollarından biri.

Kevin bu kampı,Çıralı ve Antalya’yı çok beğendiği için Litvanya’lı kız arkadaşını Antalya’ya davet etti ve kamp bittikten sonra 1 hafta daha bölgeyi gezdi. İran’a gitmekten vazgeçmişti,Türkiye’nin güney sahillerinde gezdikten sonra İstanbul’a geldiğinde beni aradı. Artık aylardan Kasım olmuştu ve Kevin Kız arkadaşının yanına Litvanya’ya motorla gitmeyi planlıyordu.Bu kararından kendisini zor vazgeçirdim. Motorunu İstanbul’da bırakmasını.Mart sonu gibi gelip almasını tavsiye ettim.Çünkü gitmeye çalıştığı yerde ve geçmek zorunda olduğu birçok ülkede kar yağmış ve yollar kaplanmıştı.

Sağolsunlar,motosiklet camiası hemen elele vererek Kevin’in motorunu Mart sonuna kadar bırakabileceği güvenli bir yer buldu.

Kevin motoruna bazı elektrik işleri yaptırmak istiyordu.Tavsiye ettiğimiz Cemo Garaj Cemalettin hem Kevin’in motorunda istediği elektrik işlerini yaptı hem de gelip motorunu geri alana kadar emanette tuttu. Kendisine buradan teşekkür ederim.

Kevin motorunu almaya geldiğinde de beni aradı buluştuk, Kız arkadaşı ile evlenmişler ve bir çocuk bekliyorlardı. Kevin’in dünya turu macerası burada son bulmuş ve Kevin yeni bir maceraya doğru artık belki de sepetli motorunu sürecekti….

TRANSTOROS TURU VE XRİDERS ÇIRALI KAMPI HİKAYEMİZİN DE SONUNA GELDİK.YENİ BİR GEZİ YAZISINDA GÖRÜŞMEK ÜZERE.HOŞÇAKALIN SAĞLIKLA KALIN.

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir